1/"ekinim var harmanım yok" çağla dalda pıtırdak yiyek yiyek oturak boş mu geçsin günümüz maniye mani katak kata kata katılmış sata sata satılmış bu ne biçim düzen bu çağ dışına atılmış ocağım var aşım yok gömütüm var taşım yok dost ağlar düşman güler devletim var işim yok abece görmemişem okuma bilmemişem kulak duyar göz görmez bu gözü n'eylemişem vuran vurdu bize oy gurbet koydu bize oy biz toprağa doymadık toprak doydu bize oy ayranım yok içmeğe yol bulamam geçmeğe su başları tutulmuş oy veririm seçmeğe kerpiç kestim güneşe kuruttum köşe köşe yel yıktı sel götürdü beyler çöküştü başa fareye sıçan derler vurguna kaçan derler yatana sahip çıksan sen kimsin haçan derler elimden tutma yeter önümden gitme yeter bu dünya hep mi pislik kargalık etme yeter dağları deldim sana yolları serdim sana çek elini dünyamdan cenneti verdim sana toprağı ektim buyur denizi çektim buyur sen efendi ben uşak kavgayı seçtim buyur gidişi sapık bildim soyguna yatık bildim ben sövgüyü a dostlar ekmeğe katık bildim aç doymaz esnemekle yol bitmez beklemekle yıkılır mı korkuluk yıkılasın demekle sen söyle ben yazayım derdi derde dizeyim ver elini bana ki bu düğümü çözeyim 2/ ''gel gör beni içerden'' çay boyu selvi kavak üstünde döner çaylak açlık yemiş güzeli çirkinse çırılçıplak olta attım ipi yok balta tuttum sapı yok nere gitmiş bu evler pencere var kapı yok güne reyhan ekerim çörtenden su çekerim gidenim dönsün diye yastığa yaş dökerim yoncalar biçildi mi mor çiçek seçildi mi bu nasıl dünya böyle sevgiden geçildi mi serçe kuşu serçecik bilekleri incecik yiğidimi astılar uzun boylu gencecik soba kurdum tütüyor tütün göğü tutuyor düştü düşman alına taş zindanda yatıyor oy bahçeler bahçeler bahçede kuzu meler vura vura götürdü yavrumu haramiler sudur akar durulur yeldir eser yorulur hak diyenin koluna kelepçe mi vurulur gelen gitti gelen gitti ağlayan gülen gitti yel eğri toprak bozuk gül ektim diken bitti 3/ ''arı gibi her çiçekten alırsın'' yel eser yücelerden türküler hecelerden göz değil yalım ateş sürmesi gecelerden avluda koruk asma asmaya bakraç asma yolumu bir kız kesti sesi sözünden yosma elma büyür dal esner türkü vuru tel esner ne çabuk da büyümüş göğüs titrer bel esner su akar ince ince suya yıldız değince dut mu yedin güzelim dudakların ballıca ince bellere kurban tatlı dillere kurban çay yapmış keklik kanı yapan ellere kurban kirazlar yetti mi kız maydanoz bitti mi kız kuytu kuytu öptüklerim söz olup gitti mi kız gülü sarmış sarmaşık ay selviye dolaşık çağla yemiş güzelim ondan dili kamaşık dağ dağ üstünde durur dağlara güneş vurur ben sevdim eller sardı içimde çaylar kurur elin elimde gerek gözün gözümde gerek öz oldum özlemekten yüzün yüzümde gerek elmayı soyar ince tepsiye dizer gonca sevmişsin neye yarar ekmeğin olmayınca cevize attım kolan sallan sevdiğim sallan el ele değmemişse ne dense hepsi yalan tohumum yaprak oldu savruldu toprak oldu ah dedim oh demedim saçlarım ak pak oldu sevenler gelmiş gitmiş sevmek gelmiş gitmemiş elimizde solan çiçek üzerimizde bitmiş kara baktım gülleşti çaya baktım selleşti kara kuru bir kızdı ben sevdim güzelleşti kirpiyi ellemeli acıyı dillemeli sevmek nedir bilmezin anasını bellemeli